Menü

  • Ana Sayfa
  • Kitap Yorumlarım
  • Kitap Alışverişlerim
  • Haberler
  • Etkinlikler
  • Dizi&Film Yorumlarım

    14 Temmuz 2016 Perşembe

    Kalanlar | Tezer Özlü | Alıntılar

    Herkese merhaba tekrardan! Az önce instagrama yorumunu girdiğim 'Kalanlar' Özlü'den okuduğum ilk kitaptı ve benim için özel olan kalemlerden biri oldu,olacak. Beğendiğim onlarca alıntı var. Bu yüzden sizinle paylaşmak istedim. Umarım sizin de hoşunuza gider.


                 



            Not: Spoiler içermez,zaten bir roman değil. Bir kurgusu yok,günce ve anlatı parçalarından oluşuyor.


      sayfa/15

    Günler koptu. Artık geceleri bir ölüm akıyor sokaklara. Kentin evlerinin aralıklarına doluyor. Boğuluyoruz.

    sayfa/31

    İktidardaki egemen sınıf ve benim toplumumdaki düzen her gün sayısız kez benim ve benim gibileri vazgeçmeye ve bizi kendisi gibi olmaya zorladı. Ben bir kezinde aklımı yitirdim, ama kendimi yeniden kendi elime geçirdiğimde daha da zor yenilebilir durumdaydım.

    sayfa/34

    Sıska bedenimden deriler sarktığında izin isteyeceğim.Ölmek için köyüme döneceği,diyeceğim. Burada ölemez misin? diyecek. Burada ölecek yer yok,diyeceğim. Sonra siz beni yakarsınız. Ya küller arasında uyanıp, gövdemi arayıp, yalnız küllerimi görürsem? Oysa toprak içinde bir süre daha kollarım,bacaklarım ve tüm bedenimle birlikte olabileceğim. Belki ölüme alışana dek.Ölüm içinde ölümü unutana dek.

    sayfa/35

    Şimdi neden bu kadar çok sevdiğimi anladım,çünkü kendim ölmüştüm ve yalnızca başkalarının canlılığını algılayabiliyordum.


    sayfa/48

    Bir ölüm özlemi değil bu. Özlemlerim kalmadı. Ben aslında sürekli özlüyor ve bir özlem durumunda yaşıyorum. Bu yüzden özlemlerim yok. Yalnız bir kavrama bu. Bütünselliğin kavranması. Bitirilmişliğin. Bir yolculuğun sonu. Başlangıcı olmayan yatay bir yolculuğun sonu. Kendi yuvarlağım çevresinde dönen bir yolculuğun.

    sayfa/49

    Yarın 1 Kasım. Ölme ayı. Doğa. Yıl. Işık. İnsanların ufak sevinçleri. Kasım -ölme ayı.

    sayfa/52 

    Uzun zamanım kalmadı. Önümde kalan zaman benim zamanım, benim can sıkıntım, benim Hiç'im, ama benim olacak.
    Kırk yıldır düşündüğüm halde,düşünmeye zamanım olmadığı duygusundayım.
    Varoluşumuzun en ilginç yanı bu düşünsel oyunu. Acı, sevgi, kurtuluş, yalnızlık, mutluluk, kin, ölüm, ağaç, dağ, deniz, çocuk, adam, gece, sabah, evlerin duvarları, dünya, dünyayı saran boşluk, sonsuzluk, hepsi düşüncede oluşuyor. Hayır, ''Cogito ergo sum'' demeyeceğim. Peki ne diyeceğim?

    ''Varım,öyleyse düşünüyorum.''


    Daha çok fazla şey var post-itlediğim. Ama zaten ince bir kitap ve ben tüm kitabı buraya yazmamak için kendimi zor tutuyorum. Diğer Özlü kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum. Umarım siz de bir şans verir ve seversiniz. Kendinize iyi bakın. 

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder